Gözden kaçırmayın

Tehlikeli Ortamlara Dayanıklı En İyi Aksiyon Kameraları ve Fotoğraf EkipmanlarıTehlikeli Ortamlara Dayanıklı En İyi Aksiyon Kameraları ve Fotoğraf Ekipmanları

Biyoteknoloji Start
  • up'ından Çığır Açıcı Hamle


İlk genetiği değiştirilmiş bebeklerin açıklanmasının üzerinden yedi yıl geçmesinin ardından, Manhattan Genomics adlı biyoteknoloji şirketi, hastalıksız çocuklar yaratmak amacıyla insan embriyolarını düzenleme fikrini yeniden gündeme getiriyor. Bu girişim, etik ve bilimsel tartışmaları da beraberinde getiriyor.


Geçmişten Günümüze Gen Düzenleme


2018 yılında Çinli bilim insanı He Jiankui, dünyanın ilk genetiği değiştirilmiş bebeklerini yarattığını duyurduğunda, bilim dünyasında şok etkisi yaratmış ve evrensel bir kınama ile karşılaşmıştı. Şimdi ise Manhattan Genomics, bu tartışmalı teknolojiyi geliştirerek ve güvenlik standartlarını artırarak kalıtsal hastalıkları önleme vaadiyle yola çıkıyor.


Hedef: Kalıtsal Hastalıkları Ortadan Kaldırmak


Şirketin temel amacı, ebeveynlerden gelecek nesillere aktarılabilen genetik hastalıkları embriyo aşamasında düzenleyerek önlemek. Bu yöntemin başarılı olması durumunda, cystic fibrosis veya Huntington hastalığı gibi belirli genetik bozuklukların ailelerde son bulması teorik olarak mümkün olabilir.


Teknolojideki Gelişmeler ve Yöntem


Manhattan Genomics, muhtemelen CRISPR

  • Cas9 gibi daha gelişmiş ve hassas gen düzenleme araçlarını kullanarak, genetik mutasyonları embriyolarda hedef almayı planlıyor. Süreç, tüp bebek (IVF) tedavisi sırasında oluşturulan embriyoların genetik olarak taramasını ve düzenlemesini içeriyor.


  • Yol Haritası ve Etik Sorular


    Şirketin bu iddialı hedefe ne zaman ulaşabileceği henüz netlik kazanmış değil. Ancak bu tür çalışmalar, beraberinde önemli sorular getiriyor:



    • Uzun vadeli güvenlik: Gen düzenlemenin gelecek nesiller üzerindeki potansiyel yan etkileri nelerdir?

    • Etik sınırlar: Bu teknoloji, hastalıkları tedavi etmenin ötesinde, "tasarlanmış bebekler" için kullanılabilir mi?

    • Regülasyon: Dünya çapında bu araştırmaları denetleyecek yasal çerçeveler yeterli mi?


    Manhattan Genomics'in çalışmaları, bilimsel bir atılım olma potansiyeli taşırken, insanlığın genetik geleceğine dair küresel bir etik diyaloğu da zorunlu kılıyor.